23 Nisan 2020 Perşembe

23 Nisan


Bugün 23 Nisan.

23 Nisan 1920 ruhu kaldı mı bilemiyorum ama 2020 ruhu ile de olsa bu bayramı kutlamanın duygusu bir başka.

Neden mi?

Düşünsenize, saltanatın hüküm sürdüğü bir ülkede, tebaa olarak yaşamış bir halka, alışkanlarını bir kenara koy ve kayıtsız şartsız egemenliği eline al demek…

Ne büyük bir cesaret. Ne güzel, ne temiz, ne güven dolu bir düşünce.

Kendinizi bir an için Atatürk’ün yerine koyun. Lidersiniz, her şey sizin elinizde. Ancak siz tüm yetkiyi milletinize veriyorsunuz.

Egemenken, egemenliği gerçek sahiplerine teslim edebiliyorsunuz. Bu nasıl bir milletine bağlılık ve güven duygusudur.

Cumhuriyeti ilan etmeden önce meclisi kurmak, yönetim şeklini değiştirecek tüm kararları meclis ortamında almak, çoğunluk kararı ile ilerlemek. Her şeyi kenara bırakın, samimi düşünün ve kararınızı öyle verin. Akıl almaz bir cesaret ve yaptıklarının doğruluğuna duyulan güven, herkesin kabul edeceğini düşündüğünüz doğrular olduğunu bilmek. Müthiş değil mi?

Sonrasında milli mücadelede her şey yolundaymış, hiçbir sorun kalmamış gibi ülkenin geleceğini de düşünüp, bir bayram ilan etmek ve bu bayramı da çocuklara yani ülkenin geleceğine, hediye etmek. Yazarken gözlerim doluyor. Tüylerim ürperiyor. Nasıl bir büyük düşünce, erdem sahipliği ve gelecek öngörüsüdür bu?

Atatürk’ün büyük bir önder, lider, devlet adamı, stratejist, geleceği ve içinde bulunduğu durumu iyi yorumlayabilen bir insan olduğu tartışılmaz. Hele savaş sırasında, henüz ülkenizin özgürlüğünü bile kazanmamışken, özgürlüğü kazandığınızda neler yapacağınızın planını bile hazırlamış olması, savaş sürecinde bir de bunlara kafa yorması, akıl alacak bir durum değil.

Evet. Bugün 1920’inin 23 Nisan’ı değil. 2020’nin 23 Nisan’ı. Herkes çocuğuna 1920 ruhunu aşılamak, geleceğe hür ve medeni düşünce sahibi bireyler bırakabilmek için elinden geldiğince çabalıyor. Atatürk Türkiye’sini aşılamaya çalışıyor.

Lütfen bunu yaparken, çocuklarınızı, içinde bulunduğumuz sistemin kölesi olacak şekilde yetiştirmekten de uzaklaşın. Kıskançlık, bencillik, şımarıklık, ben merkezcilik, maddiyatçılık unsurlarından uzak tutun. Yoksa Atatürkçü düşünce yalnızca arabalarının arkasına Atatürk imzası yapıştırmaktan öteye gitmeyecek. Bağımsızlığı, devleti, medeniyeti, bilimi, toplumculuğu, milliyetçiliği, ulusçuluğu, eğitimi, dini, ahlâkı, doğru şekilde öğretin.

1920 ruhu ile yetiştirin çocuklarınızı, onlara bayram hediye etmiş o büyük liderin duyguları ile…

Bayramımız kutlu olsun.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BAHAR'I SEV... Ben sevmem ne kışı ne de bembeyaz karları… Kartopu oynayanlar, kardan adam yapanlar, neşeli çocuklar bir yana. Ocağı ...