3 Şubat 2016 Çarşamba

Pil motoru misali

Yazım Tarihi: 16.02.1996


Gelin sizinle bir pil motorundan vantilatör yapmaya çalışalım. Pil motorunun besleme girişlerine bir pil ya da adaptör yardımı ile gerilim uygulayalım. Pil motorunun ucuna taktığımız pervane dönmeye başlayacaktır. Eğer giriş gerilimini doğru bağlamışsanız, pervane arkadan aldığı havayı ileriye üfleyerek serinlemenize yardımcı olacaktır. Aksine girişleri ters bağlamışsanız, bu sefer motor ters dönecek ve önden aldığı havayı arkaya üfleyecektir, bu durumda size pek bir fayda sağlamayacaktır. 




Pilin veya adaptörün uçlarını, motora sabitlemediğiniz sürece, kutupların yerini değiştirerek, motorun bir sağa bir sola dönmesini sağlayabilirsiniz. Bu durumda değiştirilebilen, yani yönlendirilebilen, kutuplar yardımı ile motordan istediğiniz şekilde yararlanabilirsiniz.




Çevrenize bir bakın bakalım, buna benzer başka bir oyuncak bulabilecek misiniz?



“Sakıncalı Piyade”nin bir yazısında bahsettiği gibi bu oyuncak ip sarmalı topaçtır. Bu topaçlarda ipin sarılış yönüne göre, her iki yöne dönebilir.



Gelelim asıl üzerinde durmak istediğim konuya. Her zamanki gibi insanı ele almak istiyorum.




Eğer kişi, olgunlaşma sürecinin büyük bir kısmını tamamlamış, doğruyu, yanlışı birbirinden ayıracak olgunluğa ulaşmış bir yapıya sahipse, o kişiye güvenilebileceği bir gerçektir. Fakat yukarıda bahsettiğimiz gibi, kişi, pil motoru gibi değişken bir yapıya sahipse o insandan bir şey beklenemez. Arkasındakilerin, onu besleyenlerin, tavırlarını değiştirmesi ile o da bir değişikliğe uğruyorsa, yönünü değiştirip, topluma yarardan çok zarar vermeye başlıyorsa, o insanın, kendine saygısından, öz güveninden söz edilemez. Karakteri oturmamış, sürekli nabza göre şerbet veren, başkaları tarafından yönetilmeye alışmış bir insan kendine olan saygısını kaybettiği gibi toplumda kullanılmaya, başkaları tarafından kendi üzerinde oynanan oyunları görmezden gelmeye mahkumdur. Bir at düşünün, dizginleri başkasının elindedir. Buna rağmen, ona hakkettiği gibi davranmazsanız, acı çektirirseniz, sahibine bile başkaldırır, isyan eder. Bir at kadar olamayan insanlardan, toplum ne fayda görecektir. Düşünün bakalım.




Ben, bir insanın karakterinin küçüklükten gelen yetiştirilme tarzına bağlı olan ölçütlerle orantılı olduğunu düşünüyorum. Eğer çocukken iyi bir aile terbiyesi, iyi bir eğitim (tabi ki bu eğitim bilimsel eğitimin yanı sıra toplumsal ve ahlaki eğitimi de kapsamaktadır.) almamış ise ileride o insandan hiçbir şey bekleyemezsiniz. Burada şunu belirtmek istiyorum, içinde Allah inancı taşımayan, insanları sevmeyen bir kişinin toplumda başarılı olamayacağını daha önce belirtmiştim, dolayısıyla kalbinde bu vasıfları taşımayan insanların hayatta başarısız olabileceğine ve kendine olan saygısını kaybedeceğine inanmıyorum.                                               



Toplumsal ve ahlaki eğitimini almış ve bunun yanında bilimsel eğitime de sahip bir kişinin, bir pil motoru veya bir topaç gibi yön değiştirmesi beklenemez.



Bugüne şöyle bir bakalım, Türkiye yine bir hükümet sorunu içinde çalkalanıyor, dün, biz onlarla değil çalışmaya konuşmaya bile teşebbüs etmeyiz diyenler, şimdi onlarla, aynı fikri paylaşırcasına, güle oynaya, daha önce söylediklerini “dün dündür bu gün bugündür” diyerek umursamazlıktan geliyorlar. Böylece, belli çıkar grupları tarafından yönetildikleri için, kutupları değişmiş bir pil motoru gibi çark edip, geçmişe bakmadan, karaktersizliklerini gözler önüne sererek kendilerini topluma daha iyi tanıtmış oluyorlar, toplumu tam bir kaosa sürüklüyorlar.



Unutmayın ki, bu toplumun ataları, birçok şanlı devlet kurdukları gibi, bu devletleri batırmasını da bilmişlerdir ve hatta bu günkü kapitalist düzenin buralara tırmanmasının nedenlerine zemin olmuşlar, demokrasinin önüne utanılması gereken bir engel koymuşlardır.( atalar diye söz edilenleri sanırım anlamışsınızdır, anlamdıysanız yakınçağ tarihimizde küçük bir araştırma yapabilirsiniz.)



Unutulmaması gerekenikinci bir husus da şudur kanaatindeyim; her pil motorunun bir miadı vardır, istediğiniz kadar iyi kullanın, bakım yapın, yağlayın, dış etkilerden koruyun bu miadı uzatamazsınız.


Her tamirden geçen araç mutlaka ses çıkartacaktır 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BAHAR'I SEV... Ben sevmem ne kışı ne de bembeyaz karları… Kartopu oynayanlar, kardan adam yapanlar, neşeli çocuklar bir yana. Ocağı ...